Parkinson Tedavisi Doktoru İstanbul

Parkinson hastalığı, tıp literatürüne ilk defa 1817 senesinde ‘titrek felci’ olarak geçti. Temel olarak beyin hücrelerinde kayıp yaşanmasından dolayı beliren bu hastalık kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Ağır ilerler ancak uzun vadede hareket bozukluğuna sebebiyet verir.

Genellikle görülme yaş aralığı 40 ila 70 olsa da bu hastalığa yakalananların %5’lik kısmı 20 – 40 yaş arasındadır. 65 yaş üzerindeyse Parkinsonun görülme olasılığı sadece yüzde birdir.

Parkinson hastalığı artık günümüzde geçmişe oranla daha sık görülmeye başladı. Bilim insanları buna sebep olabileceğini düşündüğü birçok faktörün üzerinde yoğunlaşmış durumda.

Hastalığın kesin bir tedavisi olmasa da yavaşlatıcı, durdurucu ve hatta kısmen de olsa geriletici tedavi yöntemleri mevcut. Bu yazımızda Parkinson hakkında sizlere detaylı bilgiler sunacağız.

Parkinson Nedir?

İnsanın beyin bölgesinde dopamin üretimi yapan hücrelerin yoğun bir şekilde bulunduğu kısımlar vardır. Bu kısımlara ‘substabsiya nigra’ ismi verilir. Bu bölgelerde üretilen dopamin maddesi, insanın hareketlerini kontrol edebilmesini sağlayan beyin bölgeleri ile iletişimi kurar.

Eğer ki dopamin hücrelerinin sayısı olması gerekenden çok daha az seviyeye gerilerse, haliyle dopamin maddesinin üretimi azalır. Bu durumda Parkinson hastalığı ile sonuçlanır. Peki Parkinson hastalığı nedir? İşte detaylar…

Beyindeki dopamin hücrelerinin azalması ile Parkinson hastalığının en net belirtileri olan ritimsiz hareketler, uyumsuz ve titrek kas faaliyeti gibi davranışlar ortaya çıkar. Genellikle genetik faktörler bu sendromu tetikler. Çekirdek ailesinde bu hastalığa sahip biri olanların yakalanma oranı, diğerlerine göre daha fazladır.

Parkinson Tedavisi İstanbul

Parkinson Nedenleri Nelerdir?

Beyinde dopamin üreten bölgedeki hücrelerin azalması, dopamin sıvısında kayıp yaşanmasına sebep olur. Parkinson nedenleri nelerdir? sorusunun tam olarak yanıtı da burada ortaya çıkıyor. Çünkü beyin bölgesinde dopamin maddesinin yeteri miktarda olmaması, bireyin sağlık sorunu yaşamasına sebep olur.

Hücre kaybını tetikleyen daha birçok unsur vardır. Zirai ilaç kullanımı, kalitesiz beslenme ve kuyu suyu tüketimi bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Genel olarak Parkinson hastalığı risk faktöründeki grupları birkaç maddede belirtebiliriz.

  • İleri yaştaki kişiler,
  • Çekirdek ailede Parkinson öyküsü bulunan kişiler,
  • Kırsal yaşam sürmeye bağlı olarak kuyu suyu tüketimi,
  • Zararlı tarım ilaçları,
  • Baş bölgesinde yaşanan travmalar,
  • Besinler yoluyla tüketilen hayvansal yağların yüksek oranda olması,
  • Aşırı derecede yaşanan fiziksel ve duygusal stres.

Parkinson sağlık probleminin genel olarak risk faktörleri bunlardır. Eğer bu risk faktörleri içerisinde olduğunuzu düşünüyorsanız düzenli olarak sağlık kontrollerine girmek, sizin adınıza iyi olacaktır.

Parkinson hastalığında erken tanı, tedavi sürecinde çok fayda sağlamaktadır. Ülkemiz, bu hastalığın tedavisinde dünyaca ünlü doktorları barındırıyor. Bu da bizler için büyük bir kazanç.

Parkinson Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı, yavaş yavaş ilerleyen bir sağlık sorunudur. Başlangıçta hareket sistemindeki aksaklıklar ile kendini belli etmeye başlar. Mimik kaybı, konuşmada monotonlaşma ve gözdenin hafifçe öne doğru eğilmesi devamında seyreden belirtilerdir.

Bu sağlık probleminin başlangıçta gösterdiği belirtiler genellikle bireyler tarafından yaşlılık belirtisi olarak atfedilir. Dünya genelindeki Parkinson hastaları büyük oranda hastalığın ilk 4 ila 6 yıllık sürecinde tanıyı koyamamışlardır.

Hastalığın başlangıç evresinde en sık görülen belirtilerin başında tek eldeki bir parmakta titreme yaşanmasıdır. Nadir de olsa bu titreme ayak ya da çene bölgelerinde de başlayabilir. Ayrıca ortada hiçbir titreme belirtisi olmaksızın bireyin vücudunda bir yavaşlama da görülebilmektedir.

Parkinson hastalığı belirtileri çoğu zaman sinsi semptomlar ile ilerleyebiliyor. Bu sebeple düzenli sağlık kontrolleri çok önemlidir. Buradan yola çıkarak hastalığın evre evre belirtilerini şu şekilde detaylandırabiliriz:

  • Parkinson Hastalığında 1. Evre: Hastalığım semptomları hafif derecede seyreder. Bulgular tek taraflıdır. Bu aşamada bireyde özürlülüğü tetiklemez. Vücuttaki duruş bozukluklarını ancak dışarıdan bir kişi fark edebilir.
  • Parkinson Hastalığında 2. Evre: Az da olsa özürlülük hali kendini göstermeye başlar. Artık bu evrede duruş ve yürüyüş etkilenmeye başlamıştır.
  • Parkinson Hastalığında 3. Evre: Vücut hareketlerinde gözle görülür bir yavaşla belirir. Bu aşamada sıklıkla denge bozukluğu ve düşme gibi durumlar yaşanır. Az da olsa işlev bozuklukları meydana gelebilir.
  • Parkinson Hastalığında 4. Evre: Artık bu evrede belirtiler şiddetlenmeye başlar. Hasta yürüyebilir ancak bu onun için hayli zor olur. Vücut fonksiyonlarında ise yavaşlama net olarak gözlemlenebilir. Kısaca bu evreye giren bir hasta tek başına hayatını idame ettiremez.
  • Parkinson Hastalığında 5. Evre: Artık hastalığın son aşamasına gelinmiştir. Ne yazık ki hasta tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelir ve bakıma ihtiyaç duymaktadır.

Parkinson hastalığı evreleri ve belirtileri hakkında en net bilgi uzman hekimler tarafından tespit edileceğini söylemekte fayda var. Yukarıdaki belirtilere sahip olduğunuzu düşünüyorsanız üst evrelere sıçramadan mutlaka hekiminize danışın.

Parkinson Tedavisi İstanbul

Parkinson Nasıl Teşhis Konulur?

İstanbul Parkinson hastalığı teşhisi, günümüzde en doğru şekilde sadece nöroloji uzmanları tarafından konulur. Hekim, bir dizi öykü ve fizik muayene tekniği uygular. Öykü kısmı, hekimin hastanın şikayetlerini ve geçmişini dinlediği süreçtir. Bu sayede hastalık hakkında daha net bilgiye sahip olunur ve tedavi süreci ona göre şekillenir.

Bu hastalığın tanısının koyulmasında ek tetkiklere de ihtiyaç duyulabilir. MR ve kan alma bunlara örnektir. Ayrıca nöroloji uzmanının gerek görmesi halinde lomber ponksiyon uygulaması da yapar.

Bu uygulamada iğneyle bel bölgesinden omurga kanalına girilir ve omurilik sıvısı alınır. Parkinson hastalığında tanı koyma süreci genel olarak bu şekildedir.

Parkinson Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bu hastalığında tedavisinde öncelikle uygulanan yöntem, ilaç tedavisidir. İlaç kullanımı ile Parkinson hastasının beynindeki dopamin değerleri yükseltilmeye çalışılır.

İlaç tedavisi hastanın şikayetlerini azaltmada başarılı olur ancak ilerleyişinin önüne geçemez. Ne yazık ki kesin olarak belirtebiliriz ki Parkinson hastalığının kesin ve net tedavisi bulunmuyor. Sadece hastalığın evresi ve hastanın özelliklerine göre bir tedavi süreci hazırlanıyor.

Diğer bir yöntem ise cerrahi müdahaledir. Eğer hekim ilaç tedavisini yetersiz görürse rotasını cerrahi yönteme çevirebilmektedir. Bu tedavi yönteminde hastalara iki seçenek sunuluyor. İlki beyin pili yöntemi, yani ‘derin beyin stimulasyonu’ olarak bilinir. Diğeri de beyne lezyon cerrahisi, yani ‘ablatif yöntemler’ olarak adlandırılır.

Bu tedavi yöntemleri Parkinson hastalığı konusunda oldukça etkilidir. Kişinin günlük hayatında büyük oranda iyileştirmeler sağlar. Ayrıca fiziksel hareketlerindeki konforunu kısıtlayan unsurları minimum seviyeye indirger.

Parkinson hastalığının tedavisi günümüzde ne yazık ki net olarak yok. Ancak bunun mücadele etmek için düzenli egzersizlerin önemi büyük. Düzenli olarak egzersiz yaparsanız denge ve duruş sorunlarını minimum seviyeye geriletirsiniz.

Parkinson Hastalığının İlk Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı, normalde akıcı ve koordine hareket etmemizi sağlayan beyindeki dopamin nöronlarındaki hücrelerin bozulması sonucu ortaya çıkan bir beyin hastalığıdır.

Titrek felç olarak da geçmekte olan Parkinson hastalığı yavaş ve ilerleyicidir. Her iki cinsiyette de görülen bu hastalık daha erken yaşta da görülebilmekle beraber 40-75 yaş grubunda daha sık görülmektedir.

Parkinson hastalığının en sık ve ilk görülen belirtilerinden bir tanesi genelde vücudun bir yanında olan istirahat halinde çıkan titremedir.

İleri evrelerinde bu titreme vücudun diğer tarafını da kapsar ve titremeyle beraber hareket yavaşlığı, kolunu kullanma zorluğu, yürürken bacağın geride kalması sorunu, küçük adımlarla yürüme gibi bazı bulgular görülür.

Parkinson hastalığının hareket dışında ilk evrede meydana gelen koku kaybı, depresyon, kabızlık, uyku bozuklukları gibi şikâyetleri de mevcuttur.

Parkinson’un ilk belirtileri nedir?

Parkinson hastalığında yaygın olarak karşılaşılan ilk belirtiler genellikle parmaklarda titreme olarak görülmektedir. İlk belirtilerden olan titreme nadir de olsa bazı durumlarda dilde ya da ayakta başlayabilmektedir. Yürürken ayakta sürüme ya da bir bacakta tutukluk halinin meydana gelmesi de pek çok kişide Parkison hastalığının ilk belirtileri arasında yer alır.

Parkinson olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Bir insanda Parkinson hastalığının olup olmadığını anlamanın en etkili yolu belirtileri incelemektir. Parkinson hastalığı net belirtilere sahiptir. Hastalıkta rastlanan en klasik bulgular hareketlerde yavaşlama ve ayakta duruş bozukluğu olarak görülmektedir. Bu tür belirtilere sahip olan kişilerde Parkinson hastalığının görülme oranı da oldukça yüksektir, bu sebeple Parkinson olup olmadığı rahatlıkla anlaşılabilmektedir.

Parkinson hastalığı nasıl başlar?

Parkinson hastalığı, beynin dopamin üretim görevini üstlenen bölgesinde meydana gelen hücre kaybı sebebiyle oluşur. Hücre kaybı bölgedeki maddenin az salınımına neden olur ve böylece Parkinson hastalığının oluşumu gözlemlenir. Parkinson hastalığının oluşmasına neden olan hücre kaybı sıklıkla genetik faktörlerden dolayı meydana gelir. Bunun yanı sıra hücre kaybına kimyasalların da etki ettiği bilinmektedir.

Parkinson belirtileri ne zaman başlar?

Parkinson genellikle 5 evreden oluşur ve hastalığın belirtilerinin hafif de olsa ilk evrede oluştuğu bilinmektedir. Parkinson belirtileri 4. evrede şiddetini yükselterek günlük yaşamı etkileyecek seviyeye gelmektedir. Son evre olan 5. evrede ise hasta Parkinson hastalığının tüm belirtilerini yaşar ve tekerlekli sandalyeye bağlı bir şekilde yaşamını sürdürür.

Parkinson hastalığını ne tetikler?

Parkinson hastalığını tetikleyen pek çok faktör bulunur, bunlardan ilki beyinde dopamin üreten bölgede yaşanan hücre kaybıdır. Hücre kaybı nedeniyle Parkinson hastalığının oluşumu gözlemlenir ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda hastalığın ilerleyişi hızlanır. Parkinson hastalığının tetiklenmesiyle birlikte hastalığa ilişkin yaygın belirtilerin de ilk evre içerisinde kısa sürede görülmeye başlaması mümkündür.

Parkinson hastası olmamak için ne yapılmalı?

Parkinson hastalığının önlenmesi direkt olarak mümkün değildir. Fakat hastalığın ilerleyişini durdurmak ve seyrini değiştirmek adına bazı önlemler almak mümkündür. Parkinson hastalığını önlemek için yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri de egzersizdir. Doğru ve düzenli şekilde uygulanan egzersizlerle birlikte Parkinson hastalığının ilerleyişi durdurulabilir ve etkileri azaltılabilir.

Parkinson hastalığının tedavisi var mıdır?

Parkinson hastalığının kesin tedavisi halen bulunamamıştır. Fakat bazı yöntemler ve teknikler sayesinde hastalığın ilerleyişi durdurulmakla birlikte etkileri de azaltılabilmektedir. Yaşam tarzında radikal değişikliklerle birlikte Parkinson hastalığının yavaşlatıldığı bilinmektedir. Doktor tarafından önerilen Parkinson ilaçlarıyla birlikte titreme ve hareket kontrollerinde zayıflama gibi etkiler en az seviyeye indirilerek hastalığın seyri değiştirilebilir.

Parkinson hastalığı durdurulabilir mi?

Parkinson tedavisinin durdurulabilmesi için kök hücre tedavisiyle birlikte yeni yöntemler ortaya çıkmaktadır. Kök hücre tedavisi, Parkinson hastalığının durdurulabilmesi için eldeki verilere göre en etkili yöntemlerden biri olarak görülmektedir. Kök hücre tedavisinin başarı oranı hastanın genel sağlığı ve durumuyla doğrudan ilişkilidir. Buna göre uzun süredir Parkinson hastalığına sahip olan kişilerde genellikle olumlu sonuçlar almak zorlaşmaktadır.

Kaynak:

https://www.nia.nih.gov/health/parkinsons-disease

Parkinson Tedavisi Doktorları

Prof. Dr. M. Zülküf ÖNAL
Prof. Dr. M. Zülküf ÖNAL
Uzm. Dr. Süreyya ATAUS
Uzm. Dr. Süreyya ATAUS

Blog